Mahalle Baskısı

HAK BİR SEN

İsa Erdoğan
Mahalle Baskısı


Laikler Türkiyede uzun süre "mahalle baskısı"ndan şikayet ettiler.

Hatta sözcüleri Ayşe Arman laik tipi içinde Fatih Çarşambaya geldi 'ne kadar baskı olacak' güya gözlem yaptı.

Laiklerin dediği şu: "Müslüman toplum içinde biz laik gavurluğu rahat yaşayamıyoruz."

Tamam, döven söven laf eden yok ama milletin bakışları bile, içten içe nefret ve ayıplamaları bile bizde baskılanmış hissi oluşturuyor rahat laiklik yapamıyoruz" derler.

Arkadaşlar bu sözünü ettikleri görünmez baskı var ya.. Emin olun Dini Mübini Islamın en büyük garantörü, Ahlak ve edebin en kapsamlı koruyucusu idi.

Bugünlerde biz Millet-i İslam olarak bu Baskı Gücünü kaybettik galiba..

 

Mahalle Baskısını ilk delen bir kadın olmuştur. 

Şehit Bayram hoca Ismailağa kürsüsünde anlatmıştı:

"Osmanlı imparatorluğu son yıllarında herkes fesli sarıklı çarşaflı peçeli iken İstanbulda kısa etekle dolaşan ilk kadın bir ermeni fahişeydi.

Bütün istanbul halkı onun suratına tükürdü, kınadı, yuhaladı ancak o bunu dava edinmişti bunca mahalle baskısına aldırmadı ve yoluna devam etti.

Sonuç: bugün binlerce milyonlarca kadın onun izinde, açıldılar saçıldılar..

Müslüman! Senin bu erme-ni kadar cesaretin yok mu şu fahişe kadar bir davan, Din iman derdin yok mu!

Bayram hocanın bu anlattığından da anlaşılıyor ki hak olsun batıl olsun davalar onun çilesini çekenlerin omuzlarında yükselir. Yerinde oturup laf üretip sonra bir iş yaptım zannedenlerin değil.


Laikler mahalle baskısı engelini aşmanın yolunu buldular, Köy Enstitüleri ve Kampüsler
Osmanlıdan miras kalan edep haya ahlak mahrem namahrem hassasiyeti mahalle baskısı gücüyle kendini muhafaza ediyor ve dipçik zoruyla yapılan devrimlere rağmen laik yaşam anadoluda bir türlü maya tutmuyordu.

Ancak cumhuriyet korosu lozanda gizli söz vermişlerdi Bu milleti Şeriattan koparacak batılı laik yapacaklardı ve çareyi köy enstitüleri açarak buldular.

Buralarda yetişen öğretmenler mahalleden getirdikleri o kültürel erdemlerden islam ahlakından soyunuyor ve laikleşiyorlardı.

Ve sonra öğretmen sıfatıyla laik yaşamı anadolunun en ücra köşesine götürüyorlardı..